GökKubbe’ye Yerli İmza
Ülkenin dört yanını ‘Gökkubbe’ ile çevrelemeye hazırlanan Türkiye, ‘kubbe’de kullanılması gereken ABD ve Fransa gibi savunma devlerinin sistemlerini yerli mühendislerle geliştiriyor. ‘Kubbe’nin bütün veri ve iklimlendirme sistemleri ile termal radarları Canovate Group tarafından üretiliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, “120 mühendisle geliştirdiğimiz termal radarlar çok alçaktan uçan droneları, kamikaze silahları hatta martıları bile tespit ediyor” dedi.
JEOPOLİTİK gelişmeler nedeniyle ülkelerin savunma sanayisindeki gücü her zamankinden daha fazla konuşulur oldu. ASELSAN tarafından geliştirilen hava savunma sistemi Gökkubbe, Türkiye’nin bu alandaki en büyük projelerinden. Aselsan Genel Müdürü Ahmet Akyol, “Gökkubbe tüm yurt sathını saracak” diyerek planın çapını ortaya koymuştu.
İşin büyüklüğü sadece çapında değil, içeriğinde de yatıyor. Gökkubbe’yi geliştiren ASELSAN, savunma sanayi alanında birçok yerli şirketten hizmet satın alıyor. Bunlardan biri de 49 yıllık geçmişe sahip Canovate Group. Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, bin 100 kişilik şirketin Gökkubbe’nin veri ve iklimlendirme sistemlerinin yanı sıra termal radarlarını da üreteceğini belirtti.
RADAR SİSTEMLERİNİ SOĞUTUYOR
2014’te talep üzerine savunma sanayi alanına girdiklerini söyleyen Can Gür, odaklandıkları konulardan birinin radarların iklimlendirme sistemleri olduğunu belirtti. “Radarların soğutma sistemlerini üretiyoruz. Uçakta -50 derecede normal soğutma sistemleri çalışmaz. Biz kurduğumuz CoolAer şirketiyle savaş gemileri, sivil gemiler, uçaklar için özel iklimlendirme sistemlerini ürettik” dedi.
Radarların iklimlendirmesi ise son dönemde öne çıkan Gökkubbe sistemleri için öncelikli konulardan. Gür, şu anda hazırlıkları devam eden Gökkubbe projesinde ana radar sisteminin ASELSAN tarafından geliştirildiğini ancak 20 km’ye kadar olan daha yakın cisimlerin yakalandığı termal radarları ise kendilerinin geliştirdiğini vurguladı. Gür, şöyle konuştu: “Türkiye’nin her yanına Gökkubbe konumlandırılacak. Biz ‘kubbe’ radarlarının iklimlendirmesi ve termal radar hazırlanması sürecinde varız. Tüm donanımı biz sağlayacağız. Bunun yanında kubbedeki veri merkezi sistemleri ve iklimlendirme de bizim tarafımızdan yapılıyor. Yedi yıl boyunca çalıştık, termal radar geliştirdik. Radarımız alçaktan uçuşları da yakalıyor, cismin eşgalini de gösteriyor. Drone, İHA, SİHA, kamikazeler ve hatta martıları bile seçebiliyor.”
Gür’ün bahsettiği termal radarlar orman yangınlarını önlemek için de önemli katkı sağlıyor. Gür, “Şu anda bu radar dünyada sadece Amerika ve Fransa’da üretiliyor. Çok pahalı cihazlar. Görüntü analiz yazılımı ve derin öğrenme yeteneği ile martıyı bile seçiyor. Bu sistem füze rampaları, radar sistemlerine yerleştiriliyor. Milyarlarca dolarlık sistemler bunlar. Türk mühendislerle yerli olarak yapıyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE VERİ DEPOSU OLMALI’
Gür’ün verdiği bilgilere göre hızlı büyüyen Canovate’in odak alanlarından biri de fiberoptik sistemler. 2006’da bu alana 15 milyon dolarlık yatırım yapan şirket yüksek katma değerli bu alandaki üretiminin yüzde 60’ını ihraç ediyor. Yunan Telekom’un yüzde 50’sini yaptıklarını söyleyen Gür, “Türkiye bu konuda kesişim noktası. Ortadoğu’dan çıkan fiberoptik hat Marmaris’ten geçiyor, Avrupa’ya gidiyor. Ama bizde depolanmıyor. Sadece geçiyor. Yasal altyapıyı tamamlayıp bunu biz yapmalıyız” dedi.
TEKSAS’A VERİ MERKEZİ KURACAK
YILLIK cirosu 2.5 milyar TL olan Canovate Group’ta bin 100 kişi çalışıyor. Yakın zamanda Amerika merkezli Black Box adında bir şirketin kendilerine ortak yatırım teklif ettiğini söyleyen Can Gür süreci; “Şirketin Hint kökenli CEO’su Sanjeev Verma Türkiye’ye geldi. ‘Gelin Hindistan ve ABD’de ortak yatırım yapalım’ dedi. Çünkü orada rakip yok. İki dev şirket var ama üretimi orada yapmıyorlar. Teksas’ta veri merkezleri ve enerji depolama sistemleri kuracağız. Ayrıca Sunline America diye bir firma bizden veri sistemlerini kurmamızı istedi. Niyet mektubu imzaladık. Buradan mühendisleri göndereceğiz. Altı ay içinde kuracağız” şeklinde özetledi. Hedeflerini ise “2028’e kadar sekiz kat büyüme hedefi koyduk. Mühendis sayımızı üçe katlayacağız” diye anlattı.
GÖLCÜK’TE BAŞLAYAN KARİYER
ODTÜ’den çift anadal (elektronik ve fizik mühendisliği) ile 1973’te mezun olan Can Gür, İngiltere’de savunma teknolojileri mastırı yaptıktan sonra devletin Gölcük’teki donanma tersanesinde görevlendirdiği dört mühendis arasında yer aldı. “Baş mühendis olarak görevlendirildik, 58 gemiden 37’sini yüzdürdük” diyen Gür’e tersanenin komutanı “Geminin radarlarını da üret” deyince savunma alanındaki hikâyesi de başlamış oldu. “Komutan teminatı yatırdı, bu ilk sermayem oldu. Radar üretmeye başladık” diye süreci anlattı Gür. Teletaş’ın satın alınması ise Gür’ün veri depolamaya odaklanması için önemli adım oldu. Veri depolama merkezlerinin de bir milli savunma alanı olduğunu belirten Gür, “Türkiye’nin tüm verilerinin yüzde 90’ı yurtdışında konumlanıyor. Bu konuda yeterli yatırımı yapamadık. Biz veri merkezi sistemleri üretip 85 ülkeye ihraç ediyoruz. Üretimin yüzde 70’i ihracat. Buraya 25 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Dünyada 100 milyar dolarlık bir büyüklüğü olan veri merkezi sistemlerinde Türkiye’nin daha 25 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Çok iyi mühendislerimiz var. Onları kaçırmamak lazım” diye konuştu.